Ekim 26, 2023
222 Okunma
MUBI Kasım ayında, minimalist sinemanın önemli temsilcilerinden Finlandiyalı usta yönetmen Aki Kaurismäki’nin 24 filmine yer veriyor.
Minimalist sinemanın önemli temsilcilerinden Finlandiyalı usta yönetmen Aki Kaurismäki’nin 24 filmine yer veren MUBI Kasım seçkisinde; Ahmet Uluçay anısına gösterime girecek KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK, Anthony Hopkins’in olağanüstü oyunculuğuyla hafızalara kazınan BABA, Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan ilk Pakistan filmi JOYLAND, 2022 Venedik Jüri Büyük Ödülü’nün sahibi SAINT OMER ve Laura Poitras’ın tabuları yıkan fotoğrafçı Nan Goldin’i portrelediği HAYATIN TÜM ACILARI VE GÜZELLİKLERİ de yer alıyor.
KİBRİTÇİ KIZ / TULİTİKKUTEHTAAN TYTTÖ (Aki Kaurismäki, 1990)
Kuzey ülkelerine has ince bir mizah, anlattığı buz gibi diyarlarda insanın içini ısıtan katıksız bir hümanizm, hüzünlü karakterler, sade mizansenler, her koşulda şarkı söylemeyi sürdüren insanlar. Aki Kaurismäki yıllardır filmleriyle bize bambaşka bir Finlandiya portresi çiziyor, kendi renklerine, mekanlarına, müziklerine sahip bir Kaurismäki evreni yaratıyor. Usta yönetmenin Cannes’dan ödülle dönen yeni filmi SARARMIŞ YAPRAKLAR için gün sayarken, onun yarattığı bu özel dünyayı yakından tanımak isteyenler için tam 24 filmi MUBI’de gösterime giriyor. 17 Kasım tarihinde yayınlanacak bu seçkinin en özel parçalarından biri, Kaurismäki’nin unutulmaz Proletarya Üçlemesi’nden KİBRİTÇİ KIZ. Bu tanıdık Andersen masalına Kaurismäki’nin eli değince yoksunluğun, yalnızlığın ve beyhude mutluluk arayışının melankolisi büyülü bir sıcaklıkla sarmalanıyor.
HAYATIN TÜM ACILARI VE GÜZELLİKLERİ / ALL THE BEAUTY AND THE BLOODSHED (Laura Poitras, 2022)
Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan kazanan ve En İyi Belgesel dalında Oscar’a aday olan film, tabu yıkan fotoğrafları ve röportajları paralelinde Nan Goldin’in ABD’deki opioid krizine karşı yürüttüğü mücadeleyi de konu alıyor. Laura Poitras imzalı belgesel, fotoğraflar ve hatırlattıkları üzerinden bir yolculuğa çıkarken, bir yandan da sanatın politik bir müdahale olabileceğine dair bir ders veriyor. Goldin’in HIV konusunda aldığı ilerici tavırdan, kimsenin bakmadığı yerlere çevirdiği fotoğraf makinesine uzanan belgesel, otobiyografik bir anlatının yanı sıra fotoğraflar, arşiv görüntüleri ve röportajlardan yararlanıyor.
SAINT OMER (Alice Diop, 2022)
2023 Oscar Ödülleri’nde Fransa’nın En İyi Uluslararası Film adayı olan ve büyük ses getirdiği Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’ne layık görülen SAINT OMER, belgeselleriyle de heyecan uyandıran Alice Diop’un ilk kurmaca filmi. Film, 15 aylık kızını kuzey Fransa’da bir kumsalda terk ederek öldürmekle suçlanan genç bir kadının duruşmasını konu ediniyor. Filmin ilham kaynağı olan Fabienne Kabou’nun 2016’da Saint Omer’de görülen davasına bizzat katılan Diop, duruşmada geçen gerçek diyalogları da senaryoya eklemiş.
JOYLAND (Saim Sadiq, 2022)
Pakistanlı senarist ve yönetmen Saim Sadiq’ın yönettiği ilk film olan JOYLAND, aynı zamanda Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan ilk Pakistan filmi. Rana ailesinin küçük oğlu Haider’in erotik kabarede trans bir kadının arkasında dansçı olması ve bu süreçte kendini keşfetmesini odağa alan melankolik ve duygusal bir öykü JOYLAND. Erkeklik imgelerinin hakim olduğu bir toplumda evlilik, arzu, hayallerini gerçekleştirme ve kendi isteklerinin peşinden gidebilme gibi meseleleri işlerken, birden çok karakterin derinlikli portresini de sunuyor Saim Sadiq. Dans sahneleri ve neşeli anlarıyla da yeraltı balo kültürünün geleneksel Pakistan esintileri ile harmanlanmış biçimini beyaz perdeye taşıyor.
BABA / THE FATHER (Florian Zeller, 2020)
Anthony Hopkins’e neredeyse 30 sene sonra ikinci Oscar ödülünü getiren BABA, halihazırda beğeni toplamış bir tiyatro oyununa dayanıyor. Bir başka usta oyuncu Olivia Colman’ın Anthony Hopkins’e eşlik ettiği film, kızının ısrarlarına rağmen tek başına yaşamakta direnen Anthony’nin yaşlanma ve demans gibi deneyimleri tecrübe edişini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Her türlü yardımı ısrarla reddeden Anthony, giderek sevdiği herkesten şüphe etmeye, kendi gerçekliğini sorgulamaya başlıyor.
KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK (Ahmet Uluçay, 2004)
Sinemamız için çok özel bir anlama sahip olan KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK, 30 Kasım’da, 14 yıl önce trajik şekilde kaybettiğimiz Ahmet Uluçay’ın ölüm yıl dönümünde MUBI seyircisiyle buluşacak. Uluçay’ın memleketi olan Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tepecik köyünde çekilen ve yönetmenin yaşamından derin izler taşıyan film, kasabada keşfettikleri projeksiyon makinesinden büyülenerek film çekme düşleriyle yanıp tutuşan iki çocuğun büyülü gerçekçi hikayesini anlatıyor.